Page 62 - Pure Life 04

İdareci ve İdare Edilenler Arasındaki İlişki /61

Onlara duyulan öfke ve nefret, icra edenler için
kanunları çiğneme hakkını doğurmaz.
“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun,
adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir
topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya
itmesin. Adaletli olun; bu, takvaya daha uygundur.
Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan
haberdardır.”(Maide 8)
d-Muhariplerle yaptıklarından dolayı Müslümanlara
misilleme hakkı doğar. Fakat Kur’an misilleme yaparken
bile Müslümanları takva ve fazilete davet etmektedir.
“Sizinle savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın,
Fakat aşırdığa sapmayın; Allah aşırılığa sapanları
sevmez.”(Bakara190)
“Haram ayın karşılığı haram aydır; saldırmazlık
kurallarına riayet karşılıklıdır. Şu halde kim size
saldırırsa, onun saldırısının dengiyle siz de ona saldırın,
Allah'ın hükmüne saygılı olun ve bilin ki Allah kendisine
saygılı olanların yanındadır.”(Bakara194)
Bu ayetlerden, savaşanlar için iki önemli emir vardır.
1. Savaş anında düşmanı püskürtmek için asla zulüm
edilmez.
2. Müslüman savaşta takva ve fazilet sahibi olmalıdır.
Düşman namuslara el uzatsa bile, Müslüman
hürmetleri çiğneyemez ve düşmanlarının
yaptıklarını yapmak takvadan uzaktır.
e-Düşman, muhalif kendisi ve Müslümanlar arası antlaşmalara
uyduğu müddetçe Müslüman da antlaşmaya uymak zorundadır.
Bu durum ilahi hüküm ile zabıt altına alınmıştır. Düşmandan
antlaşmaya uymama, ihanet etme emareleri belirlendiği vakit,
Müslüman antlaşmaya uymaya bilir.
“Ki böylece günah yolunu tutanların hoşlarına gitmese
de hakkı hâkim, bâtılı ise geçersiz kılsın!”(Enfal 8)