Page 53 - Pure Life 04
P. 53
/
(
52 PURE LIFE, Yıl II, Sayı IV, (Cemadi es-sani 1437. İsfend 1394. Mart. 2016)
Şura
Şura, hâkim ve toplum arasındaki ikinci ilişkidir.
Karşılıklı fikir alışverişinin olduğu toplumlarda bireyler
arasında güven artar. İnsanları kendi geleceklerine
belirleme düşüncesi, aşılması zor hadiselerin çözümünü
kolaylaştırır. Kur’an şuraya emretmektedir.
“Rablerinin çağrısına uyarlar, namazı özenle kılarlar.
İşleri aralarındaki danışma ile yürür. Kendilerine
verdiğimiz rızıktan başkaları için harcarlar.”(Şura 38)
“Sen onlara sırf Allah'ın lütfettiği merhamet sayesinde
yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç
şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların
bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar
verince de Allah'a güven, doğrusu Allah kendisine
güvenenleri sever.”(Ali İmran 159)
Kur’anı Kerim adaletin oluşması için gerekli vesileleri
beyan etmediği gibi şuranın tahakkuk etmesi için de
gerekli vesileleri de beyan etmemiştir. Vesilelerin tayinini
insanların takdirine bırakmıştır. Bu sayede insanlar en
güzel vesileleri bulur ve matlup olan neticeye ulaşırlar.
Vesilelerin tayin edilmemesin en önemli sebebi, asırların
değişimiyle toplumların muhtelif olmaları, insanların hal
ve durumlarının değişik olmasındandır. Bugünkü
toplumlarda, referandum şuranın bir başka versiyonudur.
Maslahat gözetimi
Hâkimler ile insanlar arasındaki üçüncü önemli rabıta
hâkimlerin, toplumun faydasın olan işleri tercih
etmeleridir. Bu tercih kendi amaçlarıyla çelişse bile
toplumun menfaatlerini kendilerine tercih etmeleri
gerekir. Her toplumda şahsi amaç ve maksatlar farklılık
göstere bilir, hâkim galip olan menfaatleri tercih etmelidir.