Page 169 - Islamic Studies 02
P. 169
Mehtilik hakkında müslümanların ittifakı ./ (167
Bazen geceleri rahat bir uykuyla dinlenebilecekleri ve düşman
tarafından hiç bir tehlikenin kendilerini tehdit etmediği bir
zamanın gelmesini; namaz kılarken düşmanın gafil
avlamasından korkmayacakları ve geceleyin düşman
baskınından korkmadan serbestçe ibadet edecekleri, putları
kırarak Kur’an’ın adilane hükümeti sayesinde huzurlu bir
hayat yaşayacakları günü arzuluyorlardı.
İster istemez içinde bulundukları bu durumdan dolayı
endişelerini dile getirerek birbirlerine, “Acaba böyle bir gün
gelecek mi?” diye soruyorlardı.
Bu sırada yukarıdaki ayet inerek onları müjdeledi: Evet, böyle
bir gün gelecek; bu Allah’ın büyük vaadidir, değişmez ve
kesin vaadi.
Çok geçmeden Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih ’in Arap
yarımadasına tamamen zaferiyle o günün nasıl gelip çattığını
her kes gördü.
Bu ayetin nüzul sebebi tabii bir görünüm arzetmektedir.
Ancak Kur’an-ı Kerim’in muhtelif ayetlerini ve onların nüzul
sebeplerini araştıran kimseler, ayetlerin geniş anlamlarının hiç
bir zaman onların iniş nedenleriyle sınırlandırılamayacağını,
aksine, nüzul sebebinin ayetin içerdiği mananın örneklerinden
biri olduğunu bilirler.
Bir ayeti onun nüzul sebebine has kılmak tıpkı zaruret gereği
düşmanla savaşmak için elde ettiğimiz bir silahı her ne kadar
kullanışlı, pahalı ve eşsiz de olsa o savaş bittikten sonra bir
kenara bırakmak gibidir.
Elbette Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih ’in yaşadığı asrın
sonlarında bu ayetin anlamından geniş bir bölümünün
gerçekleşmiş olduğunu gördük. Fakat bu ayette ifade edilen
vaat, yeryüzünün tümünü kapsayacak şekilde